Yazmak Lazım
Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.- Andre Gide
Aylar önce yazacaktım aslında bu yazıyı. 'İnternette neden yeterli Türkçe kaynak yok?' yazısından sonra. Ama tersine bir yazı olacaktı. Neden yaz(a)mıyorum? diye. Öyle güçlü gerekçelerim vardı ki, o yazıyı bile yaz(a)madım;
Okunacak tonlarca iyi şey var.
Kim okuyacak bunları?
Okusalar ne olacak?
Yukarıdaki gibi sebepler nedeniyle (blogumda) yazmaktan alıkoymuştum kendimi. Oysa yazmak, Andre Gide'nin de dediği gibi ölümün elinden bir şey kurtarmaktır. Yazmak, düşünceleri hiç görmediğiniz, bilmediğiniz kişilere aktarmanın en köklü yoludur.
Yazmasaydım, çıldıracaktım.
- Sait Faik
Binlerce yıllık mağaralardaki yazılar mesela. Tabir-i caizse duvarı karalayan adamların mesajı günümüze ulaşırken kim bilir ne fikirler uçup gitti o mağaralarda.
Aslolan şeyi, yani bilgiyi paylaşmak için yazmak lazım. Elbette bilgi sahibi olmak için de okumak, durup dinlemek lazım.
https://twitter.com/firatdemirel/status/664845724039979008
Yazmak lazım. Herkes için değilse de herkesin diliyle yazmak. Bir kaç kişi bile okusa, yine de yazmak lazım. Dert her zaman daha büyük olacak ama derdini biraz da olsa anlatmak için yazmak lazım...
Hayır, ben yetmiş milyon için sinema yapmıyorum kesinlikle. Fakat 70 milyonun diliyle yapıyorum. Onların diliyle konuşuyorum.
- Ahmet Uluçay (tıklayın ve izleyin)
Daha iyi yazmak için yazmak lazım. Nazım Hikmet gibi denemeleri yırtıp atacak olsak da, Franz Kafka gibi yazdıklarımızı saklasak da, yazmak lazım. Zaten asla istediğimiz kadar iyi olmayacak yazdıklarımız...
Çok iyi şiirler yazdım, kötülerin tamamını çıkarsan.
Hafızayı tazelemek, bir iddiayı ortaya koymak için yazmak lazım. Daha çok okumak, daha çok yazmak lazım. Anlamak, anlatmak, uygulamak için yazmak lazım. Yazmam lazım...
Kitap, kitâbe(t) sözcüğünün de işaret ettiği üzere, köken itibariyle yazıt ile ilgilidir. Kitâb, hâfızadır; bu nedenle iddiası olan kültürler, medeniyetler, bu hâfızayı, elden geldiğince çoğaltmaya çalışmışlardır.