Dünkü yazımda yıllar önce düştüğüm ve kötü gibi görünen konfor tuzağından şikâyetçi olmadığımdan bahsetmiştim.
Böyle düşünmemin nedeni şu;
Ölene dek vardığımız her nokta, (bence) bir sonuç değil, bizi bir sonraki noktaya hazırlayan sürecin başlangıcı.
Ve bu süreçler, kesinlikle göründüğü kadar mantıksal değil. İyinin içinde kötü, kötünün içinde iyi (hem de uzun süre) saklanabiliyor.
Hayatın bu hesaplanamaz tarafı da bana şunu söylüyor;
Benim sorumluluğum; iyi niyetle, daha iyi kararlar vermek için bilgilenmek ve sıkı çalışmak.
Diğer bir deyişle “Niyet hayır, akıbet hayır” diyerek elimden geleni yapıyor ve incitmeden yol alıyorsam mutluyumdur.
Ne ünvanla, nerede ne kadar para kazandığım ikincil öneme sahip.
Şairin dediği gibi “olacak olmakta olan”, dünün ve yarının kaygılarına neden hamallık edeyim?
—
İstatistikler: 961 karakter, 136 kelime, 10 cümle.
herşeyde bir hayır var, ayrılma kararında yeni yolculuklara çıkma kararında bir niyet üzereydi. Amellerde niyetlere göre. Hakkında hayırlısı olsun dostum.