Yaz(a)mamaktan neşet eden dertlere gark olmadan bir şeyler yazayım derken, “keşke ben yazsaydım” dediğim şiirler olduğunu hatırlayarak açtım boş sayfayı.
Sanırım sene 2003. Kars’ın başına nadiren gelen güzel şeylerden biri oldu ve Türkiye’nin en ‘underrated’ sanatçılarından Onur Akın, Kars Şehir Stadyumu’na geldi.
Birkaç arkadaşla beraber gitmişiz. Sevmenin ve hayatın ne menem bir şey olduğunu Onur Akın’dan dinlediğimiz yıllar. Aklımızda binbir fikir ve babamın ölüme uzaklığını henüz ölçemiyorum. Evde bilgisayar yok. Şiirin tamamını okumadığım kesin. Şarkı sözlerini kasetlerden okuyoruz. Bir iki fotoğraf çektirip sahneden iniyoruz. Aklımda bir ezgi, dilimizde bir cümle; Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın…
Ey Hayat
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın.
Aslında yokum ben bu oyunda,
Ömrüm beni yok saysın...
Yaşam bir ıstaka;
Gelir vurur ömrünün coşkusuna.
Hani tutulur dilin, konuşamazsın…
Tırmandıkça yücelir dağlar.
Sen mağlupsun sen ıssız
Ve kalbinde kuşların gömütlüğü;
Tutunamazsın!
Eloğlu sevdalardan dem tutar,
Aşk büyütür yıldızlardan;
Senin ise düşlerin yasak,
Dokunamazsın...
Birini sevmişsindir geçen yıllarda.
Açık bir yara gibidir hâlâ.
Hâlâ ne çok özlersin onu,
Ağlayamazsın…
Yolunda köprüler çürür.
Sesin, sessizlik sanki bir uğultuda.
Savurur hayat kül eyler seni,
Doğrulamazsın!
Yapayalnız bir ünlemsin
Dünyayı ıslatan şu yağmurlarda.
Her şey çeker ve iter,
Anlatamazsın...
Yaşam bir ıstaka,
Gelir vurur işte ömrünün coşkusuna.
Sesinde çığlıklar boğulur ama,
Bağıramazsın…
Sonra vakt erişir, toprak gülümser sana;
Upuzun bir ömrün ortasında
Ne hayata ne ölüme
Yakışamazsın…
Yazdırmalısın mezar taşına:
Ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın,
Aslında hiç olmadım ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın…
- Yılmaz Odabaşı
Gece yarısı sürpriz oldu :)