Entelektüel Yalnızlık
Hayatını yazarlıktan kazanan David Perrel bahsetmişti* entelektüel yalnızlıktan. Yani kendi başına bir şeyler öğrenmeyi, kişiler yerine fikirler üzerinde vakit geçirmeyi; sıradan sosyalleşmelere tercih ettiğini anlatmıştı.
Perrel, insanlara 'Oturup internette bir şeyler öğrenmeyi, sizinle takılmaya tercih ederim' diyemediği için genelde 'Yarın sabah erken bazı işlerim var' diyerek bahane ürettiğini söylüyor.
Ben pek 'hayır' diyemiyorum ama fiziki olarak arkadaşlarla çok takılan biri olmamamın ardında sanırım aynı dürtü var.
Yine Perrel'ın dediği gibi bu durum birçok kişinin ortak sorunu ama pek konuşulmuyor (tıpkı hemoroid gibi) ve ortaya çıkan yalnızlığı bir şeyler yazarak doldurmanız yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri. Beni de yazmaya iten şeylerden biri sanırım bu.
Eğer çok sosyal biriyseniz çok büyük ihtimalle yazar olmayacaksınız.
Gel gör ki bu durumu entelektüel yalnızlık çekmeyenlere, fikirler üzerine değil de kişiler üzerine konuşmak isteyenlere nasıl anlatacağız bilmiyorum... En azından ben bu yazıyı yazarak kendimi birkaç kişiye anlatmış oldum. Darısı sizin başınıza.
*Bu senenin 2. yazısı olarak taslakta kalan bir yazıydı bu. Şimdi borcumu ödemiş oldum.